
İngilizce Düzensiz Fiiler – Irregular Verbs
Şubat 14, 2024
Türkçedeki zamanların kullanımını hatırlıyor musun? Geçmiş zamanda, şimdiki zamanda ve gelecek zamanda fiillere farklı ekler geliyor ve bu sayede eylemin zamanını kolayca anlayabiliyoruz. Buna benzer bir durum, İngilizcede de var.
İngilizcede, farklı zamanlarda fiillerin farklı halleri kullanılarak hangi zamanda yapıldığına dair dinleyiciye veya okuyucuya net bir bilgi verilmektedir. İngilizcede fiiller, bu zamanlarda kullanımlarına göre ikiye ayrılmaktadır:
- Irregular Verbs (Düzensiz Fiiller)
- Regular Verbs (Düzenli Fiiller)
Biz de bu yazımızda bu durumlardan bir tanesi olan irregular verbs – yani düzensiz fiiler – konusunu inceledik. Aşağıda irregular verbs hakkında farklı bilgilere ulaşabilir, ayrıca düzensiz yapıya sahip olan fiillerin birinci, ikinci ve üçüncü halleri ile Türkçe karşılıklarını bulabilirsin.
Online İngilizce kursu ile İngilizce öğrenmek istiyorsan, yan taraftaki formu doldurarak İngilizce öğrenme serüveninde ilk adımı at.
Irregular Verbs Nedir?
İngilizcede Simple Past Tense, Present Perfect Tense ya da Past Perfect Tense hakkında çalışmalara sahipsen, fiillerin farklı hallerini biliyorsun. Bu fiillerden bazıları irregular verbs olarak adlandırılmaktadır.
İngilizcede düzensiz fiilleri şu şekilde açıklayabiliriz; Past tense ya da perfect tense durumlarında fiilin alacağı ikinci ya da üçüncü hal -ed takısı ile olmayan fiiller, İngilizcede düzensiz fiiller olarak nitelendirilmektedir.
Bu konuya ilk defa bakıyorsan kafan karışmış olabilir ama aşağıda yer alan irregular verbs listemizi incelediğinde ne demek istediğimizi daha net bir şekilde anlayacaksın.
İngilizce Düzensiz Filler – Irregular Verbs Listesi
Senin için İngilizcede sıklıkla kullanılan fiillerden irregular olanları listeledik. Hadi irregular verbs listemize bir göz atalım.
V1 – Base Form | V2 – Past Simple | V3 – Past Participle | Türkçe Anlamı |
arise | arose | arisen | doğmak (güneş) |
awake | awoke | awoken | uyandırmak |
be | was, were | been | olmak |
bear | bore | born | taşımak |
beat | beat | beaten | vurmak |
become | became | become | olmak |
begin | began | begun | başlamak |
bend | bent | bent | bükmek |
bend | bent | bent | eğmek, bükmek |
bet | bet | bet | bahse girmek |
bid | bid | bid | emretmek |
bite | bit | bitten | ısırmak |
bleed | bled | bled | kanamak |
blow | blew | blown | esmek |
break | broke | broken | kırmak |
breed | bred | bred | beslemek, doyurmak |
bring | brought | brought | getirmek |
broadcast | broadcast | broadcast | yayımlamak |
build | built | built | inşa etmek |
burn | burnt | burnt | yakmak, yanmak |
burst | burst | burst | patlamak |
buy | bought | bought | satın almak |
catch | caught | caught | yakalamak |
choose | chose | chosen | seçmek |
cling | clung | clung | yapışmak |
come | came | come | gelmek |
cost | cost | cost | mal olmak (masraf) |
creep | crept | crept | emeklemek, sürünmek |
cut | cut | cut | kesmek |
deal | dealt | dealt | anlaşmak |
dig | dug | dug | kazmak |
do | did | done | yapmak |
draw | drew | drawn | çizmek |
dream | dreamt | dreamt | rüya görmek, hayal kurmak |
drink | drank | drunk | içmek |
drive | drove | driven | sürmek |
eat | ate | eaten | yemek |
fall | fell | fallen | düşmek |
feed | fed | fed | beslemek |
feel | felt | felt | hissetmek |
fight | fought | fought | dövüşmek |
find | found | found | bulmak |
flee | fled | fled | firar etmek |
fly | flew | flown | uçmak |
forbid | forbade | forbidden | yasaklamak |
forget | forgot | forgotten | unutmak |
forgive | forgave | forgiven | affetmek |
forsake | forsook | forsaken | vazgeçmek |
freeze | froze | frozen | donmak, dondurmak |
get | got | got, gotten | almak |
give | gave | given | vermek |
go | went | gone | gitmek |
grow | grew | grown | büyümek, yetiştirmek |
hang | hung | hung | asmak |
have | had | had | sahip olmak |
hear | heard | heard | işitmek |
hide | hid | hidden | saklamak |
hit | hit | hit | vurmak |
hold | held | held | tutmak |
hurt | hurt | hurt | incitmek, acıtmak |
keep | kept | kept | tutmak |
kneel | knelt | knelt | diz çökmek |
know | knew | known | bilmek |
lay | laid | laid | uzanmak, yatmak |
lead | led | led | önderlik etmek |
lean | leant | leant | eğilmek |
leap | leapt | leapt | atlamak, zıplamak |
learn | learnt | learnt | öğrenmek |
leave | left | left | terk etmek |
lend | lent | lent | ödünç vermek |
let | let | let | izin almak |
lie | lay | lain | yalan |
light | lit | lit | tutuşturmak |
lose | lost | lost | kaybetmek |
make | made | made | yapmak |
mean | meant | meant | anlamına gelmek |
meet | met | met | görüşmek, buluşmak |
mow | mowed | mowed | biçmek |
pay | paid | paid | ödemek |
put | put | put | koymak |
read | read | read | okumak |
ride | rode | ridden | binmek |
ring | rang | rung | zil çalmak |
rise | rose | risen | yükselmek |
run | ran | run | koşmak |
saw | sawed | sawn | testere ile kesmek |
say | said | said | söylemek |
see | saw | seen | görmek |
sell | sold | sold | satmak |
send | sent | sent | göndermek |
set | set | set | yerleştirmek |
sew | sewed | sewn | dikmek |
shake | shook | shaken | sarsmak |
shave | shaved | shaved | traş olmak |
shine | shone | shone | parlamak |
shoot | shot | shot | ateş etmek |
show | showed | shown | göstermek |
shrink | shrank | shrunk | çekmek |
shut | shut | shut | kapatmak |
sing | sang | sung | şarkı söylemek |
sink | sank | sunk | batmak |
sit | sat | sat | oturmak |
sleep | slept | slept | uyumak |
slide | slid | slid | kaymak |
sling | slung | slung | fırlatmak |
slit | slit | slit | yarmak |
smell | smelt | smelt | koklamak, kokmak |
sow | sowed | sown | tohum ekmek |
speak | spoke | spoken | konuşmak |
spell | spelt | spelt | hecelemek |
spend | spent | spent | harcamak |
spread | spread | spread | serpmek |
spring | sprang | sprung | fışkırmak |
stand | stood | stood | ayakta durmak |
steal | stole | stolen | çalmak |
stick | stuck | stuck | yapıştırmak |
sting | stung | stung | sokmak (arı sokması) |
strike | struck | struck | grev yapmak |
swear | swore | sworn | yemin etmek |
sweep | swept | swept | süpürmek |
swim | swam | swum | yüzmek |
swing | swung | swung | sallamak |
take | took | taken | almak |
teach | taught | taught | öğretmek |
tear | tore | torn | yırtmak |
tell | told | told | anlatmak |
think | thought | thought | düşünmek |
throw | threw | thrown | atmak |
understand | understood | understood | anlamak |
undertake | undertook | undertaken | sorumlu olmak |
wake | woke | woken | uyanmak |
wear | wore | worn | giymek |
weave | wove | woven | dokumak |
weep | wept | wept | sessiz ağlamak |
wet | wet | wet | ıslatmak |
win | won | won | kazanmak |
wind | wound | wound | esmek |
write | wrote | written | yazmak |
İşte İngilizcede irregular verbsleri bu şekilde tanımlayabiliriz. Düzensiz fiiller listemizi bitirirken sana Open English platformumuzdan bahsetmek istiyoruz.
İngilizce Öğrenmenin Profesyonel ve Hızlı Yolu
%100 online İngilizce kursu Open English sayesinde İngilizceni dilediğin zaman kolay ve hızlı bir şekilde geliştirebilirsin.
Yapay zeka destekli telaffuz aracı, anadili İngilizce eğitmenlerle yapılan bire bir dersler, sürekli güncellenen okuma metinleri ve farklı konuların işlendiği dünyanın her yerinden öğrencilerin yer aldığı grup dersleri, İngilizce öğrenmene önemli katkılarda bulunacak.
Profesyonel bir şekilde İngilizce öğrenmek istiyorsan, hemen yan tarafta yer alan formu doldur. Ekip arkadaşlarımız kısa sürede sana ulaşsın ve online İngilizce öğrenmeye hemen başla.
Coooook iyi
Çok teşekkür ederim,
İngilizceyi hiç sevmiyorumdum ama şimdi daha çok sevdim
İngilizce’yi çok iyi bilmiyorum nereden başlamam lazım
Selamlar İsmail,
İngilizce öğrenmek için ilk adımı atmak istiyorsan, bu sayfada yer alan formu doldurabilirsin.
Çok iyi olmuş open ingilizce harika bence🤗
Düzenli cümleler daha ayrıntılı ve güzeldi
Yardımcı oldu ama bunların okunuşları da yazsaydı çok daha iyi olurdu teşekkürler
OPEN ENGLISH DENEMEK ISTIYORUM
Selamlar Yılmaz,
Online İngilizce kursumuzu denemek ve tüm detaylara ulaşmak için yan tarafta yer alan formu doldurabilirsin.