
İngilizce Kısa Masallar ve Türkçe Çevirileri
Ekim 30, 2023
İngilizce öğrenirken yeni kelimeleri ve gramer yapısını keşfetmek için birçok farklı kaynaktan okumalar yaparız. Bu okumalar her açıdan İngilizcemize önemli katkılarda bulunur.
Kimi zaman bir hikaye, kimi zaman bir makale, kimi zaman bir kitap, kimi zaman da bir masal olabilen İngilizce metinler, özellikle de kelime haznesini geliştirmek için son derece önemlidir.
Biz de bu yazımızda senin yeni kelimeler öğrenmene keyifli bir şekilde yardımcı olmak istedik ve 3 tane İngilizce masalı Türkçe çevirileriyle birlikte hazırladık.
Hadi hiç zaman kaybetmeden okumaya başla ve yeni kelimeler öğrenmenin tadını çıkar.
Online İngilizce Kursu Open English ile Çok Daha Fazlasına Erişebilirsin
Kolayca İngilizce öğrenmek için 7/24 erişebileceğin online İngilizce kursu Open English’i hiç duydun mu? Ana dili İngilizce olan eğitmenlerle canlı derslere ve konuşma sınıflarına istediğin zaman dilediğin yerde katılabilirsin. Tek ihtiyacın olan şey internet bağlantısı olan bir bilgisayar ya da mobil cihaz!
Bununla beraber binlerce saatlik ders içeriğini kapsayan CEFR temelli İngilizce müfredatı sayesinde kısa sürede kendi başına İngilizce öğrenebilirsin.
Detaylar ve daha fazlası için bu sayfadaki iletişim formunu doldurman yeterli. Müşteri temsilcilerimiz seni arayacaktır.
The Apes and The Two Travelers (Maymunlar ve İki Gezgin)
TWO MEN, one who always spoke the truth and the other who told nothing but lies, were traveling together and by chance came to the land of Apes.
Biri her zaman doğruyu söyleyen diğeri ise sürekli yalan söyleyen iki adam, birlikte seyahat ediyorlardır ve şans eseri Maymunlar diyarına geldiler.
One of the Apes, who had raised himself to be king, commanded them to be seized and brought before him, that he might know what was said of him among men.
Kendini kral olarak yetiştirmiş olan maymunlardan bir tanesi, insanlar arasında onun hakkında neler konuşulduğunu öğrenebileceğini umarak onları yakalayıp önüne getirmelerini emretti.
He ordered at the same time that all the Apes be arranged in a long row on his right hand and on his left, and that a throne be placed for him, as was the custom among men.
Aynı zamanda kral Maymun, tüm maymunların sağ tarafında ve tarafında uzun bir sıra olarak dizilmesini ve insanlarda olduğu gibi kendisi için bir tahtın yerleştirilmesini buyurdu.
After these preparations he signified that the two men should be brought before him, and greeted them with this salutation: “What sort of a king do I seem to you to be, O strangers?’
Bu hazırlıklardan sonra, iki adamın önüne getirilmesini işaret etti ve onları şu şekilde karşıladı: “Size nasıl bir kral gibi görünüyorum, yabancılar?”
The Lying Traveler replied, “You seem to me a most mighty king.”
Yalancı gezgin “Bana çok güçlü bir kral gibi görünüyorsun.” Diye cevapladı.
“And what is your estimate of those you see around me?’
“Peki çevremde gördüğün maymunlarla alakalı değerlendirmen nedir?”
“These,” he made answer, “are worthy companions of yourself, fit at least to be ambassadors and leaders of armies.”
Yalancı gezgin “Bunlar”, “Senin için değerli yoldaşlar, en azından büyükelçi ve ordu komutanı olmayı hak ediyorlar.”
The Ape and all his court, gratified with the lie, commanded that a handsome present be given to the flatterer.
Maymun ve krallığındakiler, bu yalandan memnun kalıp dalkavuk adama güzel bir hediye verilmesini emretti.
On this the truthful Traveler thought to himself, “If so great a reward be given for a lie, with what gift may not I be rewarded, if, according to my custom, I tell the truth?’
Bunun üzerine her zaman doğru söyleyen gezgin “Bir yalana bu kadar büyük bir ödül veriliyorsa, eğer geleneklerime göre doğruyu söylersem, ben hangi hediyeyle ödüllendirilmem ki?” diye düşündü.
The Ape quickly turned to him. “How do I and these my friends around me seem to you?’
Maymun kral hızlıca ona döndü. “Ben ve çevremdeki arkadaşlarım sana nasıl görünüyor?”
“Thou art,” he said, “a most excellent Ape, and all these thy companions after thy example are excellent Apes too.”
“Sen” dedi doğrucu gezgin “En mükemmel maymunsun. Senin örneğinden sonra arkadaşların da mükemmel maymunlar.”
The King of the Apes, enraged at hearing these truths, gave him over to the teeth and claws of his companions.
Bu gerçekleri duyunca öfkelenen Maymunlar Kralı, doğrucu gezgini arkadaşlarının dişlerine ve pençelerine teslim etti.
The Fox and The Grapes (Tilki ve Üzümler)
A Fox one day spied a beautiful bunch of ripe grapes hanging from a vine trained along the branches of a tree.
Bir gün bir tilki, bir ağacın dallar boyunca uzanmış olan bir asmada olgun bir üzüm salkımı fark etmiş.
The grapes seemed ready to burst with juice, and the Fox’s mouth watered as he gazed longingly at them.
Üzümler suyuyla patlamaya hazır görünüyorlardır ve tilki onlara özlemle bakarken ağzının suyu aktı.
The bunch hung from a high branch, and the Fox had to jump for it.
Salkım yüksek bir dalda asılıydı ve tilki onun için atlamak zorundaydı.
The first time he jumped he missed it by a long way.
İlk atlayışında salkımı çok uzaktan kaçırdı.
So he walked off a short distance and took a running leap at it, only to fall short once more.
Bu yüzden kısa bir mesafe yürüdü ve koşarak atladı. Bir kez daha kısa düştü.
Again and again he tried, but in vain.
Tekrar tekrar denedi ama boşuna…
Now he sat down and looked at the grapes in disgust.
Şimdi oturdu ve tiksintiyle üzümlere baktı.
“What a fool I am,” he said. “Here I am wearing myself out to get a bunch of sour grapes that are not worth gaping for.”
“Ne aptalım ben” dedi. “Burada ağzımı açmaya değmeyecek bir salkım ekşi üzüm için kendimi yoruyorum.”
And off he walked very, very scornfully.
Ve küçümseye küçümseye yürüdü.
The Salt Merchant and His Donkey (Tuz Tüccarı ve Eşeği)
A merchant had a donkey.
Tüccar bir eşeğe sahipti.
He used to carry all his goods on the back of the donkey to sell in the market.
Pazarda satmak için bu mallarını eşeğin sırtında taşırdı.
They needed to cross a river on the way to the market.
Markete giderken tüccar ve eşeğin nehri geçmesi gerekiyordu.
He cared for the donkey very much.
Tüccar eşekle çok ilgilenirdi.
But the donkey was very lazy and always hesitant of doing work.
Ama eşek çok tembeldi ve her zaman iş yapmaktan çekiniyordu.
One day, the merchant had to sell loads of salt.
Bir gün, tüccar çok fazla tuz satmak zorunda kaldı.
As usual, the donkey and the merchant got down into the river to cross it.
Her zamanki gibi, eşek ve tüccar nehri geçmek için nehre indiler.
The donkey being lazy thought of a trick.
Tembel eşek bir numara düşündü.
It slightly bent its legs while crossing the river.
Nehri geçerken bacaklarını hafifçe büktü.
The salt bags got drenched and dissolved in water.
Tuz torbaları ıslandı ve tuz suda çözüldü.
Because of this, the load went down and the donkey became very happy since it need not carry heavy load.
Bu nedenle yük azaldı ve eşek, ağır yük taşımasına gerek kalmadığı için mutlu oldu.
As a result of this, the merchant had a great loss of money.
Sonuç olarak tüccar, büyük para kaybetti.
The merchant was wise enough to know the donkey’s trick.
Tüccar eşeğin hilesini bilecek kadar bilge birisiydi.
Hence, he wanted to teach the donkey a lesson.
Bu yüzden, eşeğe bir ders vermek istedi.
The next day, he loaded the donkey with loads of cotton.
Ertesi gün, eşeğe bir sürü pamuk yükledi.
When the cotton gets wet, it becomes heavy.
Pamuk ıslandığı zaman, ağırlaşır.
The donkey without knowing this played the same trick that day also.
Eşek bunu bilmeden o gün de aynı oyunu oynadı.
The cotton got wet and became very heavy.
Pamuk ıslandı ve çok ağır bir hale geldi.
The donkey suffered a lot carrying the heavy load.
Eşek, ağır yükü taşırken çok acı çekti.
Never again did the donkey ever think of any tricks to get rid of his work.
Bir daha asla eşek, işten kurtulmak için herhangi bir numara düşünmedi.
Burada masallarımızın sonu geldik. İngilizce kelime haznene önemli katkılarda bulunduğumuzu düşünüyoruz. Sen de daha farklı okumalar yapmak, İngilizceyi profesyonellerle beraber öğrenmek istiyorsan, online İngilizce kursumuzu ziyaret et.
Bu sayfada yer alan formu doldurarak İngilizce öğrenmede ilk adımını at, seni hemen arayalım ve aklındaki her soruya cevap verelim. Hadi durma, İngilizce öğrenmeye hemen başla.