Essay’leri Daha Akademi̇k Yapan 15 İngi̇li̇zce Keli̇me

Yazılı iletişim, kişilerin bilgi aktarımı, düşüncelerini ifade etme ve akademik başarıları için önemli bir araç. Özellikle üniversite eğitimi sırasında öğrencilere verilen kompozisyonlar, bu yazıların nasıl daha akademik ve etkili hale getirileceği konusunda büyük bir fırsat sunar. 

Bu yazıda, yazman gereken kompozisyonu daha akademik hale getirmene yardımcı olacak 15 önemli İngilizce kelime ve ifadeyi inceleyeceğiz. Bu ifadeler, düşüncelerini daha net ifade etmene, bağlantılar kurmana ve okuyucuları daha güçlü şekilde ikna etmene yardımcı olacaktır.

Dil Öğrenmenin Anahtarı, Akademik Başarının Kapısı

Akademik başarı, her öğrencinin hayali. Ancak bu hayali gerçeğe dönüştürmek için sadece çalışmak yeterli değil. Doğru araçlara ve kaynaklara sahip olmak da kritik bir rol oynuyor. İşte bu aşamada, Open English devreye giriyor. Akademik yolculuğunda aradığın dil rehberi burada.

Özellikle İngilizcede kendini ifade etmen gereken bir akademik ortamdaysan, makaleler yazmak, araştırma yapmak, projeler sunmak, ve arkadaşlarınla iletişim kurmak için güven kazanman gerekiyor. Open English dil öğrenmeye dair her şeyi sağlamakla birlikte bu güveni de sağlıyor.

Bir dil öğrenmek, sadece kelimeleri ezberlemek değil. Aynı zamanda onları akıcı bir şekilde kullanabilmektir. Open English, İngilizceni en iyi şekilde geliştirebileceğin bir platform. Konuşma pratiği, yazma, ve anlama yeteneğini artırmak için ihtiyacın olan her şey burada. Open English ile, dünya çapında öğrenme fırsatlarına sahip olabilirsin. İster öğrenci ister profesyonel ol, Open English sana farklı alanlarda bilgi sahibi olman için bütün olanakları önüne serer

Akademik başarıyı hedefliyorsan, Open English sana bu hedefe ulaşman için gereken beceri, özgürlük ve destekleri altın tepsiyle sunuyor. Sen de Open English ile İngilizce öğrenmenin avantajlarına sahip ol ve akademik hedeflerine bir adım daha yaklaş. Bilgiye, güvene ve başarıya açılan bu kapıyı keşfet.

Yazdığın Kompozi̇syonu Daha Akademi̇k Yapan 15 İngi̇li̇zce Keli̇me

•  Moreover: “Buna ek olarak” anlamına gelir. Bir fikri veya argümanı desteklemek için kullanabilirsiniz.

Moreover, it is essential to consider the long-term environmental impact of industrial development. (Buna ek olarak, endüstriyel gelişimin uzun vadeli çevresel etkisini düşünmek önemlidir.)

• Nonetheless: “Yine de” ya da “buna rağmen” anlamına gelir. İki farklı görüşü karşılaştırırken kullanılır.

The new policy has the potential to boost the economy; nonetheless, its implementation may face resistance from various stakeholders. (Yeni politikanın ekonomiyi canlandırma potansiyeli bulunmaktadır; yine de, uygulanması çeşitli paydaşlardan direnişle karşılaşabilir.)

• Conversely: “Tersine” anlamına gelir. İki farklı görüşü veya sonucu karşılaştırırken kullanabilirsin.

Conversely, some argue that increased government intervention may stifle innovation. (Tersine, bazıları artan hükümet müdahalesinin yeniliği engelleyebileceğini iddia ediyor.)

• Furthermore: “Ayrıca” veya “dahası” anlamına gelir. Bir fikri daha fazla desteklemek için kullanabilirsin.

Scientific research has made significant advancements, and furthermore, it has practical applications in various industries.(Bilimsel araştırma önemli ilerlemeler kaydetti ve ayrıca, çeşitli endüstrilerde pratik uygulamalara sahiptir.)

• Invariably: “Sürekli olarak” anlamına gelir. Bir durumun ya da sonucun her zaman geçerli olduğunu ifade etmek için kullanılır.

The data shows that this trend is invariably observed across different regions. (Veriler, bu eğilimin farklı bölgelerde sürekli olarak gözlemlendiğini göstermektedir.)

Akıcı bir şekilde İngilizce konuşmak için tek yapman gereken yan taraftaki formu doldurmak ve seni aramamızı beklemek!

• Consequently: “Sonuç olarak” anlamına gelir. Bir neden-sonuç ilişkisi ifade etmek için kullanabilirsin.

Consequently, the company’s profits have steadily increased over the past year. (Sonuç olarak, şirketin karı geçen yıl sürekli olarak arttı.)

• Hence: “Bu nedenle” anlamına gelir. Bir sonucu açıklarken kullanabilirsin.

Hence, it is crucial to address these environmental concerns to ensure a sustainable future. (Bu nedenle, sürdürülebilir bir geleceği sağlamak için bu çevresel endişeleri ele almak önemlidir.)

• Additionally: “Ek olarak” anlamına gelir. Bir konuya daha fazla detay eklemek için kullanabilirsin

The company offers a competitive salary, in addition to various benefits. (Şirket, çeşitli avantajların yanı sıra rekabetçi bir maaş sunuyor.)

• Subsequently: “Dolayısıyla” ya da “ardından” anlamına gelir. Bir olayın ya da sürecin sonucunu açıklamak için kullanabilirsin.

The team won the first game, and subsequently, they went on to win the entire tournament. (Ekip ilk oyunu kazandı ve ardından tüm turnuvayı kazanmaya devam etti.)

• In contrast: “Zıtlık olarak” anlamına gelir. İki farklı şeyi veya fikri karşılaştırmak için kullanılır.

In contrast to her calm demeanor, she was feeling anxious inside. (Sakin tavırlarının aksine, içinde endişeli hissediyordu.)

• Inevitably: “Kaçınılmaz olarak” anlamına gelir. Belirli bir sonucun veya olayın kaçınılmaz olduğunu ifade etmek için kullanılır.

With the increasing global population, food scarcity will inevitably become a major concern. (Artan küresel nüfusla birlikte, gıda kıtlığı kaçınılmaz olarak önemli bir endişe haline gelecektir.)

• Notwithstanding: “Her şeye rağmen” anlamına gelir. Bir zıtlığı veya istisnayı ifade etmek için kullanılır.

The athlete’s injury, notwithstanding, she managed to win the championship. (Sporcu sakatlığına rağmen, buna rağmen, şampiyonluğu kazanmayı başardı.

• Correspondingly: “Karşılık olarak” anlamına gelir. İki farklı şey arasındaki ilişkiyi açıklamak için kullanılır.

As the demand for renewable energy grows, correspondingly, the investment in solar power increases. (Yenilenebilir enerji talebi arttıkça, güneş enerjisine yapılan yatırım da buna karşılık artıyor.)

• Concomitantly: “Aynı anda” anlamına gelir. İki veya daha fazla şeyin eşzamanlı olarak meydana geldiğini belirtmek için kullanışlıdır.

The increase in air pollution is concomitantly associated with a rise in respiratory illnesses. (Hava kirliliğindeki artış, solunum yolları hastalıklarının buna eşzamanlı olarak artışı ile ilişkilendirilir.)

•  Hitherto: “Şu ana kadar” anlamına gelir. Geçmişteki bir zamana referans yaparken kullanılır.

Hitherto, the company had not faced such a significant financial crisis. (Şu ana kadar, şirket böyle büyük bir mali krizle karşılaşmamıştı.)

Online İngilizce kursumuza dair detaylara ulaşmak için hemen yan taraftaki formu doldurabilirsin.

---