r ile başlayan phrasal verbler ve türkçe karşılıkları

R İle Başlayan Phrasal Verb’ler ve Türkçe Karşılıkları


5 dakikalık okuma

Phrasal verb’ler, İngilizce metinleri veya konuşmaları anlarken karşına çıkacak önemli yapıları içerir. Bu yapıları öğrenmek, dinleme ve okuma anlama becerilerini geliştirir. İngilizce materyalleri anlamaya çalışırken phrasal verb’leri tanıyabilmen, anlamı hızlı bir şekilde çözmeni ve iletişimi daha etkili bir şekilde takip etmeni sağlar.

Phrasal verb’leri kullanarak İngilizce konuşurken, kendini daha doğal ve akıcı ifade edebilirsin. Bu ifadeler, İngilizce konuşmanı geliştirir ve anadili İngilizce olan kişilerle daha rahat iletişim kurmanı sağlar. Aynı zamanda, phrasal verb’leri kullanarak cümlelerini çeşitlendirebilir ve ifade etmek istediğin anlamı daha etkili bir şekilde iletebilirsin.

Neden Phrasal Verb’leri Öğrenmelisin? 

Çünkü phrasal verb’ler, İngilizceyi gerçek hayatta kullanırken önemli bir rol oynar. Bu ifadeler, bir fiilin yanına bir preposition (edat) veya bir partikül eklenerek oluşur ve fiile tamamen yeni bir anlam katar. 

Örneğin, “pick up” fiili sadece “toplamak” anlamına gelmez, aynı zamanda “anlamak”, “hız kazanmak” veya “birine uğramak” gibi farklı anlamlar da içerebilir. Phrasal verb’lerle zenginleştirilmiş bir dil kullanarak kendini daha doğal ve akıcı bir şekilde ifade edebilirsin.

Bu kadar çok kelimeyi nasıl ezberleyeceğim diye endişe ediyorsan çok haklısın. Hepimiz İngilizce öğrenirken kendimizi zaman zaman zorlanmış, ifade etmek istediğimiz anlamı tam olarak aktaramamış veya yerel halkla rahat bir şekilde iletişim kuramamışızdır. İşte bu noktada, Open English sana yardımcı olmak için burada!

Open English ile Phrasal Verb’leri Öğren!

Open English, İngilizceni geliştirmek için sana eşsiz bir fırsatlar sunan online bir dil kursudur. Özellikle phrasal verb’ler gibi günlük dilde sıkça kullanılan ifadeleri öğrenmen için İngilizce konuşmanı daha akıcı hale getirecek ve güvenle iletişim kurmanı sağlayacak bir platform. 

Open English’te İngilizce öğrenim sürecin, uzman öğretmenler ile oluşturulan özelleştirilmiş müfredat ve pratik yapmanı sağlayacak interaktif materyallerle desteklenecektir. Gerçek hayattaki senaryolara dayalı örnek cümleler ve uygulamalarla, phrasal verb’leri etkili bir şekilde kullanmayı öğreneceksin.

Hadi, Open English’e katıl ve phrasal verb’leri öğrenerek İngilizce konuşmanı bir üst seviyeye taşı! Kendini ifade etmenin ve yeni insanlarla etkileşimde bulunmanın keyfini çıkar!

r ile başlayan phrasal verbler

R İle Başlayan Phrasal Verb’ler

Günlük dilde akıcılığı sağlamak için öğrenmen gerekenler serisinde bu defa R harfiyle başlayan phrasal verb’ler var. Hepinize bol şans:)

Run out: (Bitmek, tükenmek)

  • I need to go grocery shopping because we ran out of milk. (Sütümüz bittiği için market alışverişine gitmem gerekiyor.)

Run into: (Rastlamak, karşılaşmak)

  • I ran into my old friend at the grocery store yesterday. (Dün markette eski bir arkadaşımla karşılaştım.)

Run away: (Kaçmak, firar etmek)

  • The child ran away from home but was found by the police. (Çocuk evden kaçtı ama polis tarafından bulundu.)

Rule out: (Dışlamak, elenmek)

  • The doctor ruled out the possibility of a serious illness. (Doktor ciddi bir hastalık ihtimalini dışladı.)

Ring up: (Kasada ödemek, fatura çıkarmak)

  • Don’t forget to ring up the items at the cash register. (Kasada ürünleri unutmadan ödeyin.)

Rip off: (Soyup soğana çevirmek, kazıklamak)

  • That store is known for ripping off customers with their high prices. (O mağaza yüksek fiyatlarıyla müşterileri kazıklamakla tanınıyor.)

Rub off: (Ovalayarak çıkarmak, silmek)

  • The stain on the shirt wouldn’t rub off, so she had to wash it. (Gömlekteki leke silinmedi, bu yüzden yıkamak zorunda kaldı.)

Read up on: (Hakkında bilgi edinmek, okumak)

  • I need to read up on the latest research before writing my paper. (Makalemi yazmadan önce en son araştırmalar hakkında bilgi edinmeliyim.)

Verimli bir şekilde İngilizce çalışmak için tek yapman gereken yan tarafta yer alan formu doldurmak!

r ile başlayan phrasal verbler listesi ikinci kısım

Run over: (Üzerinden geçmek, ezmek)

  • The car accidentally ran over a small animal on the road. (Araç kazara yolda küçük bir hayvana çarptı.)

Rearrange: (Yeniden düzenlemek, yerini değiştirmek)

  • I need to rearrange my schedule to fit in the meeting. (Toplantıyı 
  • She accidentally rubbed out the answers she wrote on the paper. (Kağıda yazdığı cevapları yanlışlıkla sildi.)

Run off: (Kaçmak, firar etmek)

  • The suspect managed to run off before the police arrived. (Şüpheli, polis gelmeden önce kaçmayı başardı.)

Rely on: (Güvenmek, bel bağlamak)

  • You can rely on her to finish the project on time. (Projenin zamanında tamamlanması konusunda ona güvenebilirsiniz.)

Rub down: (Ovup temizlemek, silmek)

  • He rubbed down the table to remove the dust. (Masayı tozları temizlemek için sildi.)

Rush in: (Hemen girmek, aceleyle girmek)

  • The firefighters rushed in to save the people trapped inside the burning building. (İtfaiyeciler, yanmakta olan binada mahsur kalan insanları kurtarmak için hemen içeri girdi.)

Run for: (Aday olmak, seçimlere katılmak)

  • She decided to run for office and join the local election. (Ofis için aday olmaya ve yerel seçime katılmaya karar verdi.)

Reach out: (Ulaşmak, temas kurmak)

  • I’ll reach out to him to discuss the details of the project. (Projenin detaylarını konuşmak için ona ulaşacağım.)

Root for: (Desteklemek, teşvik etmek)

  • We’ll all be rooting for you during the competition. (Yarışma boyunca hepiniz sizi destekleyeceğiz.)

İngilizce dil kursumuz hakkında detaylara ulaşmak için yan tarafta yer alan formu doldurabilirsin.

r ile başlayan phrasal verb listesi üçüncü kısım

Ride along: (Beraber gitmek, yanında gitmek)

  • Can I ride along with you to the grocery store? (Market alışverişine seninle beraber gidebilir miyim?)

Rub in: (Ovmak, iyice yedirmek)

  • After applying the lotion, rub it in gently. (Losyonu sürdükten sonra, nazikçe ovun.)

Ring back: (Geri aramak)

  • I missed his call, so I’ll ring him back later. (Aramasını kaçırdım, bu yüzden daha sonra onu geri arayacağım.)

Run across: (Karşılaşmak, rastlamak)

  • I ran across an old friend at the mall yesterday. (Dün alışveriş merkezinde eski bir arkadaşımla karşılaştım.)

Roll up: (Sıvazlamak, kıvırmak)

  • Roll up your sleeves before washing your hands. (Ellerinizi yıkamadan önce kollarınızı kıvırın.)

Root out: (Kökünü kazımak, kökünden sökmek)

  • It took them a while to root out the cause of the problem. (Sorunun sebebini kökünden sökmek biraz zaman aldı.)

Run down: (Eleştirmek, kötülemek)

  • Stop running down your own abilities. You’re capable of great things. (Kendini kötülemeyi bırak. Büyük şeylere yeteneklisin.)

Rustle up: (Hazırlamak, el çabukluğuyla yapmak)

  • I can rustle up a quick dinner with the ingredients we have. (Elimizdeki malzemelerle hızlı bir akşam yemeği hazırlayabilirim.)

Rush out: (Hızla çıkmak, aceleyle dışarı çıkmak)

  •  He rushed out of the house without even saying goodbye. (Eve hoşçakal bile demeden aceleyle dışarı çıktı.)

Rule over: (Hükmetmek, egemen olmak)

  • The queen ruled over the kingdom for many years. (Kraliçe uzun yıllar boyunca krallık üzerinde hükmetti.)
Share

Yorum yazabilirsin

*Üye olmaya gerek yoktur.





Gelecekteki yorumlarım için bilgilerimi kaydet.