d ile başlayan phrasal verbler ve örnek cümleler

“D” ile Başlayan Phrasal Verb’ler ve Örnek Cümleler


6 dakikalık okuma

İngilizceyi geliştirmek bazen zorlu bir yolculuk gibi gelebilir. Gramer kuralları, kelime dağarcığı, telaffuz… Bunların hepsi bir araya gelince kafa karıştırıcı olabilir. Ama Phrasal verb’ler, İngilizce öğrenirken heyecan verici bir şekilde dili zenginleştiren ve gerçek hayatta kullanmanı sağlayan bir araçtır.

Phrasal verb’ler, bir fiilin yanına eklenen preposition (edat) veya adverb (zarf) ile yeni bir anlam kazanan ifadelerdir. Örneğin, “get” fiiliyle birlikte “up” kelimesi kullanıldığında “kalkmak, yükselmek” anlamlarını taşıyan “get up” Phrasal verb’ünü oluşturur.  Bu tür ifadeler, İngilizceyi gerçek hayatta kullanırken karşına sıklıkla çıkacaklardır. Phrasal verb’leri en eğlenceli ve sıkı şekilde nasıl öğrenirim diyorsan Open English’in sana sunduğu fırsatlara göz atabilirsin. 

Phrasal verb’leri bilmenin ne kadar önemli olduğunu anladıysan bu yazının konusunu oluşturacağını anlamışsındır. Evet, bu yazımızın konusu D harfiyle başlayan phrasal verb’ler. Hazırsan başlayalım!

İngilizce dil kursumuz hakkında bilgi için yanda yer alan formu doldurabilirsin.

d ile başlayan phrasal verbler

“D” ile Başlayan Phrasal Verb’ler 

D harfiyle başlayan phrasal  verb’leri aşağıya ekledik. Bol şans.

  • Deal with (Halletmek, ilgilenmek):

I need to deal with this customer complaint right away. (Bu müşteri şikayetiyle hemen ilgilenmem gerekiyor.)

  • Dress up (Süslenmek, şık giyinmek):

We should dress up for the wedding. (Düğün için şık giyinmeliyiz.)

  • Drop off (Bırakmak, arabayla bir yere götürmek):

Can you drop me off at the train station? (Beni tren istasyonuna bırakabilir misin?)

  • Drive away (Uzaklaşmak, arabayla uzaklaşmak):

The thieves drove away before the police arrived. (Hırsızlar, polis gelmeden önce uzaklaştılar.)

  • Dry off (Kurutmak, kurulanmak):

After swimming, I need to dry off with a towel. (Yüzmeden sonra bir havluyla kurulanmam gerekiyor.)

  • Drop in (Uğramak, ansızın ziyaret etmek):

I’ll drop in on my friend on the way home. (Eve giderken arkadaşımın yanına ansızın uğrayacağım.)

  • Draw up (Hazırlamak, düzenlemek):

The lawyer will draw up the contract for us. (Avukat, sözleşmeyi bizim için hazırlayacak.)

  • Drive off (Uzaklaştırmak, arabayla uzaklaşmak):

The loud noise drove off the birds from the tree. (Yüksek ses, kuşları ağaçtan uzaklaştırdı.)

  • Dig up (Kazmak, ortaya çıkarmak):

They dug up an ancient artifact in the backyard. (Arka bahçede eski bir eser kazdılar.)

  • Do away with (Kaldırmak, ortadan kaldırmak):

Let’s do away with this old furniture and get something new. (Bu eski mobilyaları kaldıralım ve yeni bir şey alalım.)

İngilizce konuşma yeteneğini geliştirmenin en kolay yolunu öğrenmek için yanda yer alan formu doldurabilirsin.

d ile başlayan phrasal verb listesi birinci kısım

  • Dress down (Sade giyinmek, rahat giyinmek):

It’s a casual event, so feel free to dress down. (Bu rahat bir etkinlik, bu yüzden sade giyinebilirsiniz.)

  • Drive in (İçeri sürmek, içeri doğru sürmek):

The rain was so heavy that it drove in through the open window. (Yağmur o kadar şiddetliydi ki açık pencereden içeri sürdü.)

  • Drop out (Bırakmak, vazgeçmek):

He decided to drop out of college and pursue a different career. (O, üniversiteden ayrılmaya ve farklı bir kariyer peşinde koşmaya karar verdi.)

  • Die down (Yatışmak, azalmak):

The wind finally died down after the storm. (Fırtına sonrası rüzgar nihayet yatıştı.)

  • Double up (Katlamak, ikiye katlamak):

We had to double up the chairs to fit everyone around the table. (Herkesi masanın etrafına sığdırmak için sandalyeleri ikiye katlamak zorunda kaldık.)

  • Drive up (Yukarı doğru sürmek, yukarı çıkmak):

The car drove up to the front entrance of the hotel. (Araba otelin ön girişine doğru sürdü.)

  • Do up (Düzenlemek, tamir etmek):

We need to do up the old house before we can sell it. (Eski evi satabilmek için onu düzenlememiz gerekiyor.)

  • Drop by (Uğramak, geçerken uğramak):

I’ll drop by your house tomorrow to pick up the books. (Yarın kitapları almak için evine uğrayacağım.)

  • Dive in (Dalış yapmak, içine dalmak):

She couldn’t resist the delicious cake and immediately dove in. (Lezzetli pastaya dayanamadı ve hemen içine daldı.)

  • Dress in (Giyinmek, giyinmek):

They always dress in formal attire for important business meetings. (Önemli iş toplantıları için her zaman resmi kıyafet giyerler.)

  •  Die out (Nesli tükenmek, yok olmak):

Many species of animals have died out due to habitat destruction. (Biyotop tahribatı nedeniyle birçok hayvan türü nesli tükenmiştir.)

  • Dry up (Kurumak, tükenmek):

The river has dried up during the summer drought. (Nehir yaz kuraklığı sırasında kurudu.)

  • Dress down (Eleştirmek, azarlamak):

The boss dressed him down for being late to the meeting. (Patron onu toplantıya geç geldiği için azarladı.)

d ile başlayan pharasal verb listesi ikinci kısım

  • Drive out (Defetmek, kovmak):

The villagers tried to drive out the wild animals from their crops. (Köylüler, tarlalarından vahşi hayvanları kovmaya çalıştılar.)

  • Double down (Riski artırmak, daha çok yatırım yapmak):

Despite the initial losses, he decided to double down and invest more in the business. (Başlangıçtaki zararlara rağmen, işe daha çok yatırım yapmaya ve riski artırmaya karar verdi.)

  •  Dust off (Tozunu almak, eski bir şeyi kullanıma hazırlamak):

I dusted off my old guitar and started playing again. (Eski gitarımın tozunu aldım ve tekrar çalmaya başladım.)

  •  Draw out (Çekip çıkarmak, uzatmak):

The speaker drew out the presentation to cover all the important points. (Konuşmacı, sunumu tüm önemli noktaları kapsayacak şekilde uzattı.)

  •  Do without (Olmadan geçinmek, olmadan idare etmek):

We had to do without electricity for a few hours during the power outage. (Elektrik kesintisi sırasında birkaç saat elektriksiz idare etmek zorunda kaldık.)

  •  Dial up (Numara çevirmek, telefonla bağlanmak):

 He dialed up his friend to invite him to the concert. (Konsere arkadaşını davet etmek için onu aradı.)

  •  Drop back (Geri düşmek, geri çekilmek):

The runner dropped back from the leading pack during the race. (Koşu sırasında koşucu önde giden gruptan geri düştü.)

İngilizce Öğrenmek İçin Open English’e Davetlisin!

Open English, etkileşimli online İngilizce kursuyla dünyanın her yerinden öğrencilere hızlı ve etkili bir şekilde İngilizce öğrenme imkanı sunuyor. Uzman öğretmenlerle birebir dersler alırken, pratik yapma fırsatını kaçırma. Kendi hızında ilerle, programını sen belirle ve öğrenme sürecini tamamen kontrol altına al.

Open English, 24/7 erişilebilirlik sağlayabilen online bir dil kursudur. İster sabahın erken saatlerinde, ister gece geç saatlerde ders al, her zaman bir öğretmen yanında olacak. Canlı sınıflar, interaktif materyaller ve öğrenci topluluğuyla desteklenen eğitim platformu, sana güven ve rahatlıkla İngilizce konuşma becerilerini geliştirme imkanı sunuyor.

Hemen Open English’e katıl ve İngilizce öğrenmenin heyecanını yaşa! Unutma, dil öğrenmek için asla geç değil!. Başarılı olmanı sağlamak için buradayız. Yan tarafta bulunan formu doldur ve dil yolculuğuna başla!

Share

Yorum yazabilirsin

*Üye olmaya gerek yoktur.





Gelecekteki yorumlarım için bilgilerimi kaydet.