ingilizcede sonbahar ile ilgili deyimler

İngilizcede Sonbahar İle İlgili Deyimler


5 dakikalık okuma

Sonbahar, birçok kültürde melankoli, değişim ve dönüşüm ile ilişkilendirilir. Bu nedenle, bu deyimler sonbaharın ruhunu ve insanların yaşamı ve doğayı nasıl algıladığını yansıtmak için kullanılır. İngilizcedeki bu deyimlerin anlamlarını ve kullanımlarını bilmek İngilizceye daha poetik bir yandan yaklaşmanı sağlayabilir. 

Bu yazıda İngilizcede sonbahar ile alakalı deyimleri paylaşacağız. Bu deyimleri günlük hayatta kullanmak ya da kolayca unutmak istemiyorsan Open English online dil kursuna dahil olabilirsin. 

Open English İle Her Mevsim Dil Öğren!

Open English ile birlikte sonbaharın güzelliklerini ve fırsatlarını keşfetmeye var mısın? Dil eğitiminin sonbaharın taptaze havası gibi ferah ve canlı olmasına izin ver.

Neden mi Open English?

📚 Dünya Standartlarında Eğitim: Open English ile dünya standartlarında bir İngilizce eğitimi alabilirsin. Profesyonel ve deneyimli öğretmenler sana en iyi İngilizce öğrenme deneyimini sunmak için burada.

🍁 Sonbaharın Renkleri: Yapraklar kızardığında ve sarardığında, sen de yeni dil yetenekleri kazanmanın tadını çıkar. Open English ile kendini ifade etmenin ve dünyayla daha yakın bir bağ kurmanın keyfini yaşa.

🌟 Fırsat Zamanı: Sonbahar, yeni başlangıçların mevsimi. Open English ile kariyerinde veya kişisel gelişiminde yeni bir sayfa aç. Biz sana yol göstereceğiz.

💻 Online Eğitim: Her yerde ve her zaman öğren. Open English ile esneklik seninle.

📢 Hemen Kaydol! İndirimleri ve sonbahar kampanyalarını kaçırma. Daha fazla bilgi için bugün bize katılın!

🌐Open English ile sonbaharda İngilizce konuşmanı geliştir ve hedeflerine ulaş. Sonbaharın değişimini kutlayıp dil becerilerini yeni bir seviyeye taşı!

sonbahar ile ilgili ingilizce deyimler

Sonbahar İle İlgili İngilizce Deyimler

Sonbaharın doğasını, yaşamın dönüşümlerini ve mevsimin kendine özgü özelliklerini ifade etmek için kullanılan bu deyimler sayesinde İngilizceni geliştirebilir  ve daha zengin ifadelerle konuşmanı sağlayabilirsin.

“Autumn leaves” : Sonbaharda ağaçlardan dökülen yapraklar.

  • The children had fun playing in the pile of autumn leaves in the yard. (Çocuklar, bahçedeki sonbahar yaprakları yığınında oynarken eğlendiler.)

“Autumn years” : Yaşlılık dönemi.

  • Many people look forward to retirement and their autumn years. (Birçok insan emekliliğe ve yaşlılık yıllarına dört gözle bakar.)

“Indian summer” : Sonbaharın ortasında veya sonunda sıcak ve güneşli bir dönem.

  • We enjoyed an Indian summer in October with warm temperatures and clear skies. (Ekim ayında sıcak hava ve açık gökyüzü ile bir Hint yazı yaşadık.)

“Harvest time” : Mahsul toplama mevsimi.

  •  Autumn is harvest time when farmers gather their crops. (Sonbahar, çiftçilerin mahsullerini topladığı bir hasat zamanıdır.)

“Chasing autumn leaves” : Boşa zaman harcamak veya hayal peşinde koşmak.

  • Spending hours on social media is like chasing autumn leaves; it doesn’t lead to anything productive. (Sosyal medyada saatler harcamak, boşa zaman harcamak gibidir; üretken bir şeye yol açmaz.)

“The autumn of one’s life”: Yaşlılık dönemi, özellikle insanın yaşamının son yılları.

  • During the autumn of his life, he reflected on his many accomplishments. (Yaşamının sonbaharında, birçok başarısını düşündü.)

İngilizce çalışmak istersen hemen yan taraftaki formu doldur ve ilk adımı at.

sonbahar ile ilgili ingilizce deyimler- falling leaves return to their roots

“Falling leaves return to their roots”: İnsanlar genellikle doğdukları veya büyüdükleri yere geri dönerler.

  • After living in the city for years, she decided to return to her hometown, believing that falling leaves return to their roots. (Yıllarca şehirde yaşadıktan sonra, doğduğu kasabaya geri dönmeye karar verdi, çünkü düşen yapraklar köklerine geri döner.)

“Autumnal equinox”: Gündüz ve gece sürelerinin eşit olduğu sonbaharın başlangıcı.

  • The autumnal equinox marks the transition from longer daylight hours to shorter ones. (Sonbahar ekinoksu, daha uzun gün ışığı saatlerinden daha kısa olanlara geçişin işaretidir.)

“To turn over a new leaf”: Yeni bir başlangıç yapmak, eski kötü alışkanlıklardan vazgeçmek.

  • After his recovery, he decided to turn over a new leaf and live a healthier lifestyle.(İyileştikten sonra, yeni bir başlangıç yapmaya ve daha sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemeye karar verdi.)

“Autumnal depression”: Sonbahar mevsiminin gelmesiyle birlikte insanların duygusal olarak daha düşük hissettiği bir durum.

  • Some people experience autumnal depression due to the shorter days and less sunlight. (Kısa günler ve azalan güneş ışığı nedeniyle bazı insanlar sonbahar depresyonu yaşar.)

“Autumnal colors”: Sonbaharın özgü renkleri, genellikle kızıllar, turuncular ve sarılar.

  • The landscape was painted with beautiful autumnal colors as the leaves changed. (Manzara, yapraklar değiştikçe güzel sonbahar renkleriyle boyanmıştı.)

sonbahar ile ilgili ingilizce deyimler - harvest moon

 “Harvest moon”: Sonbaharda dolunayın parlaklığı ve büyüsü.

  • The farmers worked late into the night under the enchanting glow of the harvest moon, gathering the last of the crops before winter. (Çiftçiler, kışın gelmeden önce son mahsulleri toplarken, büyüleyici parıltısı altında gecenin geç saatlerine kadar çalıştılar.)

 “Fall is in the air”: Sonbahar havasını veya atmosferini hissetmek. 

  • The cool breeze and the scent of fallen leaves in the park make it clear that fall is in the air. (Parkta serin esinti ve dökülmüş yaprakların kokusu, sonbahar havasını hissettiriyor.)

“Autumnal melancholy”: Sonbaharın gelmesiyle ortaya çıkan hüzün veya melankoli.

  • As the days grew shorter and the leaves started falling, she couldn’t help but feel a sense of autumnal melancholy, missing the warmth of summer. (Günler kısaldıkça ve yapraklar düşmeye başladıkça, yazın sıcaklığını özleyerek sonbaharın hüznünü hissetmemek elde değildi.)

“To squirrel something away for winter”: Kış için bir şeyi biriktirmek veya saklamak.

  • Every fall, we squirrel away nuts and dried fruits to ensure we have enough food stored for the winter months. (Her sonbaharda, kış ayları için yeterli yiyeceği depolamak için fındık ve kuru meyve biriktiririz.)

“Autumnal tints”: Sonbaharın özgü renkleri, yaprakların kızarması ve sararması.

  • The hillsides were ablaze with autumnal tints as the leaves transformed into vibrant shades of red, orange, and yellow. (Yamaçlar, yapraklar canlı kırmızı, turuncu ve sarı renklere dönüştüğünde sonbaharın özgü renkleriyle alev alev yanıyordu.)
Share

Yorum yazabilirsin

*Üye olmaya gerek yoktur.





Gelecekteki yorumlarım için bilgilerimi kaydet.